Bugün inceleyeceğimiz tarihi olay, 18 Ocak 1788’de, İngiltere’nin mahkûm taşıyan filosunun Avustralya’nın Botanik Koyuna ayak basmasıyla başlıyor. Bu gemi konvoyuna verilen isim “İlk Filo’ydu” ve Avustralya kıyılarına çıkmadan tam bir yıl önce Portsmouth kentinden ayrılmıştı. Filo, İki tanesi Kraliyet Donanması olmak üzere, 6 adet mahkûm nakil gemisi ve erzaklarla dolu 3 adet de kargo gemisiyle birlikte on bir parçadan oluşuyordu.
Sayıları 1500’e ulaşan grup, Britanya İmparatorluğu’nun mevcut ve gelecekteki mahkumlarını barındırabilecek sıfırdan yeni bir cezaevi yerleşimi kurma amacıyla Avustralya kıyılarına indi. Suçluların infazı için kurulan koloni, günümüzdeki İngiliz Milletler Topluluğu’nun bir parçası olan Avustralya’ya dönüşecekti.
Dünyayı dolaştıran devrim
Avustralya, Kâşif James Cook tarafından 1770 yılında keşfedilip belgelenmiştir ve o dönem kıtanın sadece elverişsiz kıyıları keşfedildiği için Avustralya dünyanın bir ucunda yer alan ıssız bir arazi olarak düşünülüyordu. Cook, kıtanın doğu kısımlarını keşfedip aynı zamanda haritalara ve ansiklopedilere de aktaran ilk batılı kaşifti.
Avustralya’nın henüz keşfedilmediği ve mahkumların sürgüne gönderilmediği zamanlarda İngiltere, suçluları Kuzey Amerika’da yeni kurulmuş on üç koloniye gönderiyordu. Georgia, İngiltere’den binlerce mahkûmun hayatlarının geri kalanı burada geçirmeleri için sürgün edildiği bir eyaletti.
Amerikan Devrimiyle birlikte ABD’nin bağımsız bir devlet haline gelmesiyle, beklenildiği üzere artık İngiliz mahkumların ülkelerine sürgün edilmesini istemediler. Amerikan Devrimi, İngilizlerin büyük mahkûm nüfusunun artık ABD’de kalamayacağını anlayıp çekilmesiyle birlikte resmen sona ermiştir.
Fakat 1785 yılında, mahkumlara yeni sürgün yeri için James Cook tarafından dünyanın öbür ucunda yeni keşfedilmiş bu kıtanın kullanılması önerildi.
1787’de, on bir parçalık İlk Filo İngiltere’den ayrıldı ve dünyanın öbür ucunda yer alan Avustralya’ya yolculuk tam 252 gün sürdü.
Bir sürgün yeri olarak Avustralya
1788’de ilk mahkumlar kıtaya vardılar ve kısa süre içinde daha fazlası bunu takip etti. Avustralya ve İmparatorluğun geri kalanı arasında ticaret kurulduğunda, kıtanın yaşamak için ideal bir yer olduğu haberi yayılmaya başladı. Bol miktarda geniş arazilere ve çokça yeni fırsata sahip olmasıyla kısa süre içerisinde kıta, birçok insan için cazibe noktası haline gelmeye başladı.
Britanya vatandaşları için ABD’nin yerleşime eskisi kadar uygun olmaması, tüm dikkatlerin Avustralya’ya çevrilmesine neden oldu. Kıtaya yerleşimin ilk zamanlarında, kıtaya gelen insanların çoğu, infaz kolonisini, ticareti ve bölgedeki inşaatı yönetmek için gönderilen mahkumlar ve onları idare eden İmparatorluk görevlileriydi. Ancak kısa sürede bu rakamlar, mahkumların dışında bölgeye yerleşmek için akın eden diğer insanların gelmesiyle değişmeye başladı.
Yeni gelen yerleşimciler, güvenlikleri için tehdit oluşturacak mahkumların buraya gönderilmesini istemediler ve infaz kolonisine son verilmesini talep ettiler. İnfaz kolonisi, kıta genelinde birçok noktaya taşındı, kıtanın verimli yaşanılabilir doğu sahil şeridinde yeni gelişen şehirlerden uzak tutulması amacıyla çöl coğrafyasının hâkim olduğu batı kıyısına kaydırıldı.
Son mahkumlar 1868′ yılında karaya çıktı. Her şey hesaba katıldığında, 1788-1868 yılları arasında 160.000’in üzerinde mahkûm Avustralya’ya gönderildi ve her seferinde binin üzerinde mahkûm taşındı.
Avustralya için her şey, 1788’deki “İlk Filo’nun” Botanik Koyunun sığ sularına varmasıyla başladı.
