Merhaba! Yaz mevsiminin selam çaktığı yakıcı bir günden herkese selamlar. Boş bulunmuşluğum ve yakın zamanda yaptığım birçok uçak seyahati sırasında aklıma çok takılan, mantık aradığım, fakat bir türlü cevabını tam olarak bulamadığım bir soruyu sonunda çözüme kavuşturdum. Bu durumu siz değerli okuyucularımla da paylaşmak istedim. Çok uzattım değil mi? Sayfayı yükledikten sonra telefonu 3-4 dakikalığına uçuş moduna alsanıza, hatırım varsa tabii. 😀 Sahi ya, uçuş modu neden var? Peki uçuşun esnasında uçuş modunu kapatırsak ne olur? Gelecek dönem başı okuduğunuz yere “uçakla gideyim ya” deyip, bilet fiyatlarına ağladıktan sonra okuyabilirsiniz.

            Öncelikle uçuş modu nedir sorusuna bir yanıt verelim. Görece daha yaşlı insanların birçoğunun anlam veremediği şu uçak butonu ne ola ki? Uçak (veya uçuş) modu, açıldığında telefonun gönderdiği ve aldığı kablosuz ağ ve radyo sinyallerini kesen, yazılımsal bir fonksiyondur. Bu özelliği aynı zamanda kimseye ulaşmak istemiyorken de kullanabilirsiniz. Veya uyuyacağınız zaman. Zira, günümüzde genç – yaşlı çoğu bireyin bu özellikten aldığı maksimum verim bu. Ne acı… Neyse olayı açıkladığımıza göre devam edebiliriz. 😀

Uçak Modu'nun Açılması Neden İstenir?

            Uçağa bindiğinizde henüz kalkış gerçekleşmeden önce yolculara aktarılan güvenlik bilgileri öncesinde veya sonrasında telefonları ve diğer elektronik cihazları uçuş moduna almanız, eğer uçuş modu yoksa cihaz(lar)ı kapatmanız istenir. Çoğu duyarlı insan buna uyup bu isteği yerine getirirken çoğu kişi kapatmıyor. Ama neden kapatılıyor? Sebebi aslında tek bir şey değil birkaç şey.

Uçak Modu'nun Uçakla Alakası Ne?

            Tahmin edilebileceği gibi uçaklarda bir navigasyon sistemi vardır ve radyo sinyalleri ile aşağıdakilerle iletişim kurmaya çalışırlar. Bu sinyallerin konuşma esnasında veya navigasyonun kullanılması esnasında kesilmesi sorunlar yaratabilir. Kullanım sıklığından dolayı cep telefonlarını ele alalım. Cep telefonları ağ bağlantısı için baz istasyonlarını kullanır. Telefonların içerisindeki alıcılar sinyal yakalamak için aktifleşir ve bu sinyalleri yakalayarak iletişimi ve erişimi mümkün kılar. Telefonların ve kablosuz ağ ile çalışan cihazların basit çalışma mantığı budur. Bir bağlantı noktasından uzaklaşıldığında telefon aynı şekilde sinyal aramaya başlar ve bulana kadar bu devam eder.

"Ben Telefonla Tüm Sülaleyi Aramak İstiyorum Uçak Düşer mi?"

            Bu bilgiyi de aklımızda bulundurarak bir senaryo oluşturalım. Uçuş esnasında telefonunuzun sinyal aradığını varsayalım. Telefon yeryüzündeki baz istasyonlarını birer birer geçerek her birine bağlanıp duracaktır. Bu sinyal arama durumu yeni nesil uçaklarda pek bir sorun yaratmasa da eski uçaklarda kule ile iletişim esnasında hışırtılara neden olacaktır. Bunun yanında, bağlanıp kopma seansları ve bağlantı noktasından uzaklaştıkça daha da güçlenen bağlantı arama durumu telefonun pilini su içer gibi bitirecektir. Aynı durum tüm telefonlar için geçerlidir. Kısacası, uçak modu uçağa düşebilecek kadar hasar vermez, fakat bu içerideki iletişimi ve belirli radyo sinyali yayan cihazlarda fonksiyon bozukluklarına sebep olabilir. Açmamanızı öneririm 😊

Son Sözler

Uçak modu telefonlarımıza 2013 yılında girmiştir. Bu özellik ile beraber uçuş esnasında telefonları kapatma zorunluluğumuz da kalkmıştır, fakat uçak modu olmayan cihazların kapatılması hâlâ bir zorunluluktur. Buna rağmen uçuş esnasında “dünyayı yönetiyormuşçasına” akrabaları veya arkadaşlarıyla telefonda görüşen çoğu insan vardır. Günümüzde uçaklarda Wi-Fi özelliği bulunmaktadır ve bu sayede yolcular yolculuk esnasında da interneti kullanabilmektedir. Fakat bana kalırsa birkaç saat internetsiz veya haberleşmeden durmak kimseyi üzmez. Normal şartlardan bahsetmiyorum lütfen linçlemeyin 😀 Bir yazımın daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Umarım eğlenceli ve bilgilendirici bir yazı olmuştur. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere. Telefonlarınızı an itibariyle kullanabilirsiniz.

Düşünceni Tek Emojiyle Anlat!
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
0 0 oylar
Yazımızı Değerlendir
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Sıralı yorumlar için geri bildirim
Tüm yorumları görüntülere
Bu yazılarımızı da beğenebilirsin

Neden “Latin” Amerika?

İkilemde kalınan iki terim, Güney ve Latin Amerika ayrımını ve neden latin dendiğini bu yazıda öğrenebilirsiniz!

Daktiloların Tarihi

Döneminin teknoloji harikası olan daktilonun ortaya çıkışı ve gelişmesine gelin yakından bakalım!

Aynaların Sırrı

“Ayna ayna, söyle bana!  Var mı benden güzeli bu dünyada?” diye sormuştu kötü kalpli kraliçe, ayna için bu basit bir soruydu. Halbuki ayna, bilinen ve bilinmeyenlerin ötesinde hakikatleri sırının içinde barındırdı.

“Racism” as a Neurological Disorder

Having different skin tones or ethnicities is not a problem, the main problem is to impose inaccurate meanings on these differences.