Tekrardan herkese merhabalar! Savaş tanrı vesaire çok konuştuk, biraz da insanlardan bahsedelim diyorum. Hazırsak çayları kahveleri alıp başlayalım.
Savaşlar olur, dünyada daha yönetilecek bir şey olmamasına rağmen yöneticiler bile değişir, tanrılar başa geçer. Ama neyin başına? Hiçbir şey yok ki? İşte burada devreye yine Zeus girer. Gaia’nın çoktandır istediği o içi canlı dolu dünya hayali sonunda gerçekleşiyordur. Zeus tam birkaç tane yaptım derken Olympos’ta kardeşlerinin arasındaki bir meseleyi çözmek için çağırılır. Zeus gitmeden önce savaşta da tanrıların yanında saf tutan titanlardan Prometheus ve kardeşi Epimetheus’u dünyayı insanlarla donatmak üzere görevlendirir. Prometheus, her zaman ileriyi gören, yapacağı hamlelerin, hareketlerin nelerle sonuçlanacağını önceden ölçüp biçen bir karaktere sahiptir. Fakat kardeşi Epimetheus için aynısını söyleyemeyeceğim. Epimetheus, her zaman iyi niyetli biri olmuştur, fakat abisinin aksine hareketlerinin getireceği sonuçları umursamadan hareket ediyordur. Zeus bu iki kardeşi dünyadaki canlı yaşamı yaratmak için seçmişti, çünkü Prometheus çok iyi bir heykeltıraştı ve kardeşi Epimetheus da abisine yardım etmekte hep istekli olmuştur.

Müstakbel canlılar tasarlandıktan sonra, Prometheus, Bilgelik tanrısı olan Athena’nın yanına gider ve bu yaratıklara son olarak ne yapılacağıyla ilgili Athena’ya danışır. Epimetheus ise heykellerin yanında kalıp bu heykellere birini diğerinden ayıracak farklı faklı özellikler vermek için uğraşır. Athena, son olarak bu kilden heykelleri havaya tutmaları gerektiğini söyler. Keza topraktan ve sudan yaratılan bu heykellere gereken tek yaşamsal element havadır. Her şeyden önce Epimetheus, her bir heykele canlılığında yaratığı diğerlerinden ayırt etmek adına farklı farklı özellikler verir. Kimine zorlu hava şartlarından korunması için kalın bir kürk, kimine daha kolay beslenebilmesi için keskin dişler ve pençeler, kimineyse güç ve hız…
Prometheus, Athena’nın yanından geldiğinde kardeşinin yine düşünmeden iş yaptığını görür. Epimetheus reis tüm canlılara ahım şahım özellikler vermiştir bile. Fakat sorun şudur ki; insanlara verilecek farklı bir özellik kalmamıştır. İnsanlar diğer canlılara nazaran çok zayıf ve güçsüz kalmıştır. Prometheus düşünür, düşünür ve hayvanlarda olmayan, kendi başlarının çaresine bakabilme ve diğer canlılar arasında hayatta kalabilme yetisini insanlara vermeye karar verir.

Prometheus, öncelikle insanlara tıpkı tanrılar gibi iki ayakları üzerinde durabilme yetisini verdi, başlarını yukarı doğru kaldırdı. Bu ayarlamalar insanlara düşünme yetisini de kazandırdı. Sonrasında yukarıya çıktı, güneşin ateşiyle bir meşale yaktı ve verdiği insanların yanına, verdiği güçleri etkin kılmaya geldi. Sonunda insanlar, diğer yaratıklardan çok daha özel ve farklıydı.
Fakat Prometheus insanların bu halinden memnun değildi. Çünkü bir şey eksikti….
Yazının devamını hafta içi bir gün getireceğim ve Cuma gününe sizlere ölümlü Pandorayı, Epimetheus reisi ve o meşhur Pandora’nın kutusunu anlatacağım. O zamana kadar hoşça kalın, sağlıkla kalın…
-Tenebris