Hata yapmak insan doğasının olmazsa olmaz bir parçasıdır, dolayısıyla insanlık tarihi de hataları ile ünlü kişilerle doludur. Yaptığımız bazı hatalar belki de hayal bile edemeyeceğimiz sonuçlara yol açabilir. Öyleyse bu hataların tarihin akışını nasıl değiştirdiğine bir göz atalım.
Berlin Duvarı’nın Yıkılması:
Berlin Duvarı’nın bir anda yıkılmasının uluslararası bir siyasi baskıdan veya özgürlük için devrimci bir mücadeleden kaynaklandığını düşünebilirsiniz. Ancak bu durum, Doğu Almanya hükümet sözcüsü Günter Schabowski tarafından yapılan bir hatadan kaynaklanıyordu.
Doğu Almanya seyahat kısıtlamalarını gevşetmeye karar vermişti. Schabowski’ye de bir basın toplantısı düzenleyip bu gevşetilmiş kuralları Alman halkına açıklama görevi verilmişti. 9 Kasım 1989’da Schabowski’ye kürsüde okuması için kağıtlar verilmişti fakat konuşmasını yapmadan önce kağıtlara hiç göz gezdirmemişti. Konuşma uzun ve can sıkıcıydı ancak sınırlar arasındaki seyahat kısıtlamalarında gevşeme hakkında konuşmaya başladığında herkes bir anda dikkatini konuşmaya verdi.
Bazı gazeteciler, Schabowski’nin seyahat kısıtlamalarının tamamen kalktığını söylediğini düşünmüşlerdi. Gazetecilerden birinin “Karar ne zaman yürürlüğe giriyor?” diye sorması üzerine Schabowski cevabı bulmak için sayfaları çevirmeye başladı ancak zamana dair bir detay göremedi. Kendini gülünç duruma düşürdüğünü fark ettikten sonra “Bildiğim kadarıyla hemen” diye doğaçlama bir cevap verdi. Ancak kağıtta kararın yarın yürürlüğe gireceği yazıyordu.
Schabowski’nin sözleri büyük bir hızla tüm ülkeye yayıldı. Batı Almanyalı gazeteciler duvarın yıkıldığını duyuruyordu. Kısa bir süre içinde duvarın önünde büyük bir kalabalık oluştu. İnsanlar duvara tırmanmaya bile başlamıştı. Sonunda bariyerlerden biri kalktı ve Doğu Almanyalılar 28 yıldan sonra ilk kez Batı Berlin’e geçti. Hatta Batı Almanya’ya geçenlerin arasında Angela Merkel bile vardı. Doğu ve Batı Almanya, 3 Ekim 1990 tarihinde birleşerek tek bir ülke haline gelmiştir.
Amerika Kıtasının Keşfi:
Hepimiz Kolomb’un Amerika’ya geldiğinde bu toprakların Hindistan olduğunu zannettiği hikayesini duymuşuzdur. Peki böyle bir yanlış hesaplama nasıl meydana geldi?
Kolomb’un matematiğinin kötü olması, onun art arda üç kez ölçüm hatası yapmasına neden olmuştur. Yaptığı ilk hata, yanlış enlem hesaplamaları olmuştur. M.Ö. 200’de Eratosthenes, 1 derece enlemin yaklaşık 59.5 deniz miline eşit olduğu sonucuna vardı. Ancak Kolomb o ölçüleri benimsemek yerine, 1 derece enlemin 56.67 mil olduğunu düşünen Fergânî‘nin ölçülerini kullandı. Roma mili ile Arap mili arasında bir fark olduğunu fark etmediği için bir hata daha yapmıştı. Fergânî’nin yaptığı hesaplama Arapça mile göreydi. Arapça mil yaklaşık 2.2 kilometreye denk geliyorken Roma mili yaklaşık 1.5 kilometreye denk geliyordu. Bu iki hatadan dolayı Kolomb, dünyanın çevresini %25 yanlış hesapladı, ki bu da zaten yeterince yanıltıcıydı. Ancak orada durmadı. Üçüncü hatayı da Asya kıtasını ölçmede yaptı. Ptolemy, Marinus of Tyre ve Marco Polo gibi kaşiflerden elde ettiği verilere dayanarak Kolomb, kendi hesaplamalarını yaparak Japonya’nın 85° batı boylamında olduğu sonucuna vardı. Ancak gerçekte yaklaşık 140° doğudaydı. Bu üç yanlış ölçümle de çarpıcı bir şekilde %58’lik bir hata payı ortaya çıktı. Tüm hesaplamaları doğru yaptığını düşünen ve diğerlerini de bu şekilde ikna eden Kolomb, Hindistan’ı bulmak için yola çıktı.
Stalin’in Paranoyası Ölümüne Sebep Olmuştur
Stalin’in ölümü beraberinde birkaç komplo teorisini de getirmiştir. Bunlardan biri de onun suikaste kurban gitme korkusu ile ilgilidir. Korumalarının bile odasına izinsiz girmesi yasaktı. Öyle ki, bir gün, Stalin günlük rutinine devam etmek için odasından çıkmadığında korumaları içeriye girip nedenini öğrenecek cesareti toplayamamışlardı çünkü odaya izinsiz girselerdi idam edileceklerdi. Ancak Stalin kritik bir durumdaysa ve korumaları da dışarıda bekleseydi, bu durum da idam edilmelerine sebep olacaktı.
Stalin’i odasında çaresiz bir durumda bulmalarına rağmen ondan korkmuşlardı, yardımına gelen doktorlar bile titreyen ellerle onu muayene ettiler. Olaydan dört gün sonra Stalin, iddiaya göre felç geçirerek ölmüştü.
Kaynaklar: StoryPick, The Washington Post, Medium