Merhaba! Uzun, upuzun bir aranın ardından tekrardan birlikteyiz. Bu uzun süre içerisinde birçok şey oldu fakat tekrar buradayız! Yunan mitolojisi serimde şöyle bir gezinirken bir eksiklik hissettim. Neyin eksik olduğunu düşünürken güneşe doğru baktığımda neyin eksik olduğu birden aklımda belirdi. Bugün sizlere uçmanın ve özgürlüğün ihtişamına kapılıp buna yenik düşen Icarus’un (İkarus) hikayesini anlatacağım. Çabuk herkes işini gücünü bırakıp yazıma baksın.
Icarus hikayesine başlamadan önce karakterleri tanımamız gerekir. İcarus’un babası Daedalus, Crete’in (Girit) kralı Minos ve krallığın baş belası yarı insan yarı boğa Minotaur. Bu bilgiler ışığında hikâyeyi daha akıcı bir şekilde okuyabilirsiniz.
Minotaur ve Minos kim ola?
Minotaur, Girit krallığına saldırdığında Kral Minos, Icarus’un babası becerikli usta Daedaus’a gidip sarayın altında bir labirent yapmasını ister. Buradaki amaç Minotaur’u bu labirente hapsetmektir. Denildiği üzere Daedalus krallığın altına labirenti inşa eder ve Minotaur bu labirente hapsedilir. Minos, labirentin sırrından bir şekilde birilerinin haberi olmasını engellemek için labirentten haberi olan Icarus’u babasıyla birlikte sarayın üstündeki bir kulede hapseder.
Çılgınca Bir Fikir
Burada geçirdikleri süre boyunca kulenin tepesine konan kuşların tüylerini toplayan ve mumdan artakalan balmumunu saklayan Daedalus kendine ve oğluna birer çift kanat yapar. Amacı, bu kanatları takıp kulenin tepesinden aşağı, özgürlüğe uçmaktır. Kanatları tamamlayan Daedalus, oğluna çok önemli bir uyarıda bulunur. Daedalus, Icarus’a güneşe ve suya yaklaşmamasını kesin bir dille açıklar. Eğer güneşe yakın uçarsa tüyleri tutan balmumu eriyip kanadı dağıtacak ve düşmesine yol açacaktır. Suya yakın uçması durumunda tüyler ıslanıp ağırlaşacak ve bu da uçmayı imkânsız kılacaktır. İki durumda da ölümle sonuçlanacak bu facianın yaşanmaması için oğlunu tembihleyen Daedalus, zamanın geldiğini söyler ve hazırlanırlar.
Düşüş...
İkili kanatlarını takar, kollarını açar ve kendilerini boşluğa bırakırlar. Havada tıpkı bir kuş gibi süzülen ikili çok sevinçlidir, çünkü özgürlük yakındır. Icarus uçarken uçmanın tutkusuna öyle bir kapılır ki Daedalus’un tüm dedikleri aklından uçar gider. Hızını almış olan Icarus yükseğe ve daha yükseğe çıkmaya başlar. Babasının tüm bağırışlarına rağmen hala güneşe yakın uçan Icarus’un kanatlarındaki balmumu erimeye başlar ve tüyler yavaş yavaş kanattan ayrılır. Kanatlarını kaybeden Icarus o hızla denize düşer ve boğulur. Oğlunun ölümüne fazlasıyla üzülen Daedalus, Icarus’un düştüğü yere yakın olan adaya “Icaria” adını verir, düştüğü denize de “Icaria Denizi” adı verilir. Bir süre sonra Daedalus Sicilya’ya ulaşır ve orada kalır.
Bu kısa ama acıklı öykümüzde Icarus’un nasıl kendini kaptırıp verilen her uyarıyı es geçtiğini ve sonucuyla yüzleştiğini okuduk. Bu hafta benden bu kadar. Gidip kendime kanat yapacağım. Siz de işinize geri dönebilirsiniz. Sağlıkla kalın!
GreekMythology.com, The Editors of Website. “Icarus”. GreekMythology.com Website, 08 Apr. 2021, https://www.greekmythology.com /Myths/Mortals/Icarus/icarus.html.
