Türk Mitolojisi 

Türk mitolojisi, Türk kültüründe önemli bir yer tutar ve hala günümüzde de etkilidir. Türk mitolojisindeki semboller, kültür ve gelenekler Türkiye’nin milli kimliğinin bir parçasıdır. 

Türk Mitolojisine Giriş

Türk Mitolojisi, Türk kültürünün zengin bir parçasıdır ve binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Türk mitolojisi, Göktürkler, Hunlar, Uygurlar, Kırgızlar, Türkmenler ve diğer Türk halkları tarafından paylaşılan ortak bir kültürel mirastır. 

Türk mitolojisi, genellikle iki ana kategoriye ayrılır: Türk-Moğol mitolojisi ve Türk-İslam mitolojisi. Türk-Moğol mitolojisi, daha önce Türk kültürüne ve inançlarına sahip olan Orta Asya bozkırlarındaki kabileler tarafından oluşturulmuştur. Türk-İslam mitolojisi ise, Türk halkları arasında İslam’ın yayılmasıyla birlikte gelişmiştir.

Türk mitolojisinde, gökyüzü tanrısı genellikle en önemli tanrı olarak kabul edilir. Gökyüzü tanrısı, Türk mitolojisinde bazen Tengri olarak da adlandırılır ve Türk-Moğol mitolojisinde en önemli tanrıdır. Tengri, dünyayı yaratan ve yöneten tanrıdır. Tengri, gökyüzünde yaşar ve gökyüzüne ait her şeyin yöneticisidir.

Türk mitolojisinde, bazı diğer önemli tanrılar arasında Güneş tanrısı Şimşek, Ay tanrısı Aykız ve su tanrısı Su Ana bulunur. Ayrıca, Türk mitolojisinde, yer altı dünyasında yaşayan kötü ruhlar da bulunur. Bu ruhlar arasında en önemlisi, Türk mitolojisindeki en kötü ruh olan Erlik Han’dır.

Türk mitolojisinde, ayrıca, çok sayıda efsanevi yaratık ve kahraman bulunur. Bunlar arasında, Türk mitolojisiyle en çok ilişkilendirilen yaratık olan Bozkurt ve Türk kahramanı Göktürk Kağan da bulunur.

Bozkurt, Türk mitolojisindeki en önemli sembollerden biridir ve Türk kültüründe büyük bir öneme sahiptir. Bozkurt, cesaret, güç ve sadakatin sembolü olarak kabul edilir ve Türk bayrağında da kullanılır.

Göktürk Kağan ise, Türk mitolojisinde önemli bir kahraman ve Türk tarihindeki ilk Türk hükümdarıdır. Göktürk Kağan, Türk halkının milli kahramanı olarak kabul edilir ve Türk kültüründe büyük bir öneme sahiptir.

Türk mitolojisi, binlerce yıllık bir geçmişi olan zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Türk mitolojisi, Göktürkler, Hunlar, Uygurlar, Kırgızlar, Türkmenler ve diğer Türk halkları tarafından paylaşılan ortak bir kültürel mirastır.

Türk mitolojisinde, kötü ruhlar ve efsanevi yaratıklar da vardır. Erlik Han, yer altı dünyasında yaşayan en kötü ruhtur. Bozkurt, Türk mitolojisinde önemli bir semboldür ve cesaret, güç ve sadakatin sembolü olarak kabul edilir. Göktürk Kağan ise, Türk mitolojisinde önemli bir kahraman ve Türk tarihindeki ilk Türk hükümdarıdır.

Türk mitolojisi, Türk kültüründe önemli bir yer tutar ve hala günümüzde de etkilidir. Türk mitolojisindeki semboller, kültür ve gelenekler Türkiye’nin milli kimliğinin bir parçasıdır. Türk mitolojisi, Türk halkının köklerine bağlı kalmasına ve mirasını korumasına yardımcı olur.

Türk Mitolojisinde Yer Alan Önemli Tanrılar

Türk mitolojisinde yer alan tanrıların başında şüphesiz Tengri gelmektedir ve en bileninedir. Bununla birlikte Kur’an’da şeytana denk gelen Erlik ve benzeri birçok karakter mevcuttur. Bunlardan bazıları şu şekildedir: 

  • Tengri: Türk mitolojisinde en önemli tanrılar arasında yer alan Tengri, gökyüzü tanrısı olarak kabul edilir. Dünya ve insanların yaratıcısı olarak görülür. Tengri, “tanrı” anlamına gelir ve Türkler arasında en yaygın kullanılan tanrı isimlerinden biridir. Tengri, üç başlı kartal gibi sembolize edilir.

  • Erlik: Yer altı dünyasında yaşayan kötü ruhların lideri olarak kabul edilir. Türk mitolojisinde Şamanizm inancına göre, ölümden sonra ruhun gittiği yer Erlik’in yönetimindeki yer altı dünyasıdır. Erlik, bazen karanlık güçleri temsil eden bir figür olarak da görülür.

  • Ülgen: Türk mitolojisinde adalet tanrısı olarak kabul edilir. İnsanların adaletli bir şekilde yaşamasını sağlayan Ülgen, aynı zamanda bilgelik ve zeka tanrısıdır. Türkler arasında adı “Ulu Tanrı” anlamına gelir.

  • Umay: Türk mitolojisinde doğurganlık, verimlilik ve bereket tanrıçasıdır. Tarım ve hayvancılıkla ilgili faaliyetlerde kendisine dua edilir. Umay, aynı zamanda doğum, bebek bakımı ve evlilik gibi konularla da ilgilidir.

  • Kızagan: Savaş tanrısı olarak kabul edilir. Türk savaşçıları, Kızagan’a dua ederek zafer kazanmalarını umarlar. Kızagan aynı zamanda cesaret ve güç sembolü olarak da kabul edilir.

  • Ak Ana: Ana tanrıça olarak kabul edilir. Hayatın kaynağı ve koruyucusu olarak kabul edilir. Aynı zamanda doğurganlık, bereket ve şifa tanrıçası olarak da görülür.

  • Yel Ana: Rüzgarların koruyucusu ve yelde yaşayan bir tanrıça olarak kabul edilir. Yel Ana, insanların güvenli seyahat etmelerini sağlar ve rüzgarın şiddetini kontrol eder.

  • Bürküt Ata: Bürküt Ata, Türk mitolojisinde avcılık ve doğaya hükmetme konularında güçlü bir figürdür. Bürküt Ata, Türk kültüründe bir kartal gibi sembolize edilir.

  • Su İyesi: Su İyesi, Türk mitolojisinde suların koruyucusu olarak kabul edilir. Nehirler, göller ve denizlerin güvenliği ve bereketi için kendisine dua edilir.

  • Od Ata: Türk mitolojisinde ateşin tanrısı olarak kabul edilir. Od Ata, ateşi kontrol etme gücüne sahiptir ve insanların ateşle ilgili faaliyetlerinde yardımcı olur. Aynı zamanda güneşin de sembolüdür.

  • Etügen: Avcılık ve av hayvanlarının koruyucusu olarak kabul edilir. Aynı zamanda doğa, ormanlar ve ağaçlarla da ilgilidir.

  • Yayık Han: Dünyanın yaratıcısı olarak kabul edilir. Yayık Han, dünyayı yarattıktan sonra insanlara hayatı öğretir ve insanların iyi yaşamasını sağlar.

  • Bayanay: Türk mitolojisinde şifa tanrıçası olarak kabul edilir. Bayanay, insanların sağlık sorunlarını iyileştirir ve hastalıkların önlenmesine yardımcı olur.

  • Alaz: Türk mitolojisinde yangınların tanrısı olarak kabul edilir. Alevlerin gücünü kontrol eder ve insanların yangınla ilgili faaliyetlerinde yardımcı olur.

  • Gün Ana: Güneşin tanrıçası olarak kabul edilir. Gün Ana, ışık ve sıcaklık sembolüdür ve dünyanın yaşam kaynağı olarak kabul edilir.

  • Kuyaş: Ayın tanrısı olarak kabul edilir. Ayın gücünü kontrol eder ve insanların ayın hareketleriyle ilgili faaliyetlerinde yardımcı olur.

  • Yel İyesi: Rüzgarların koruyucusu ve gücüne hükmeden bir ruh olarak kabul edilir.

  • Oda Ana: Oda Ana, Türk mitolojisinde evlerin, ocakların ve aile hayatının koruyucusu olarak kabul edilir. Oda Ana, evlerin rahatlığı ve sıcaklığı için dua edilir.

Bu tanrılar Türk mitolojisinde yer alan en önemli ve yaygın olanlarıdır. Ancak Türk mitolojisinde başka tanrılar, ruhlar ve mitolojik figürler de vardır.

Türk Mitolojisinde Yer Alan Ruhlar

Türk mitolojisinde yer alan ruhlar, doğanın güçlerinin ve insanların yaşamına etki eden doğaüstü varlıkların bir parçasıdır. Şamanlığa da etki ettiği düşünülen Türk mitolojisindeki bazı ruhlar ve özellikleri:

  • Kötü ruhlar: Türk mitolojisinde kötü ruhlar, insanları rahatsız eden, hastalıklara sebep olan ve hayatlarını olumsuz yönde etkileyen varlıklardır. Bunlar arasında Karakoncolos, Kırmızı Boğa, Bürküt, Karabasan ve Çingene ruhu gibi çeşitli kötü ruhlar yer almaktadır.
  • İyilik ruhları: İnsanları koruyan, şifa veren ve iyi dilekleri yerine getiren varlıklardır. Bunlar arasında Gök Tanrı, Oğuz Kağan, Umay Ana, Ay Ata, Gün Ana ve Tengri gibi çeşitli iyilik ruhları yer almaktadır.
  • Hava ruhları: Rüzgarlar, fırtınalar, yağmur ve kar gibi doğal olaylarla ilişkilendirilir. Bunlar arasında Yel İyesi, Gök Tanrı, Kızıl Tanrı, Su İyesi ve Karayel gibi çeşitli hava ruhları yer almaktadır.
  • Toprak ruhları: Türk mitolojisinde toprak ruhları, doğanın gücünü temsil eden varlıklardır. Bunlar arasında Bayanay, Ana Tanrıça, Kara Ana, Bozatlı, Ata, Dedeler ve Erenler gibi çeşitli toprak ruhları yer almaktadır.
  • Deniz ruhları: Denizlerin gücünü temsil eder ve genellikle balık avcılığı ve denizcilikle ilişkilendirilir. Bunlar arasında Deniz Ana, Denizkızı, Deniz canavarı, Balık Tanrıları ve Şahmeran gibi çeşitli deniz ruhları yer almaktadır.
Yukarıdan da anlaşılacağı üzere Türk mitolojisinde yer alan ruhlar, insanların doğayla olan ilişkilerini ve günlük yaşamlarını etkiler. Bu ruhlar, insanların sağlığı, refahı ve güvenliği için dua edilir ve onlarla ilişkili birçok geleneksel ritüel ve uygulama vardır.

Yaratılış ve Erlik’in Müdahalesi

Türk mitolojisinde yaratılışa dair birçok efsane ve hikâye vardır. Bunların bir kısmı yazılı kaynaklarda bulunsa da çoğu sözlü geleneğe dayanır ve zamanla farklı varyasyonlara uğramıştır. Şimdiye değin anlata gelinen hikayelerden biri ise şu şekildedir:

Başlangıçta, yeryüzü sadece su ve boşluktu. Gökte ise yalnızca bir çift kartal vardı. Bu kartalların arasında, kozmik bir yumurta bulunuyordu. Bu yumurtanın içinden, ilk olarak bir su aygırı çıktı ve suya düşerek yüzerek dünyanın yüzeyini yarattı. Daha sonra bir yılan, su aygırının etrafında dolanmaya başladı ve yaratılışın ilerlemesiyle birlikte yeryüzünde çeşitli canlılar ve bitkiler ortaya çıktı.

Ancak yaratılışın ilerlemesiyle birlikte, yeryüzünde birçok kötücül güç de belirdi. Bu güçler arasında en bilineni ve en kötüsü Erlik’tir. Erlik, insanların ruhlarını almak ve onları öteki dünyaya götürmekle görevli bir ruh olarak kabul edilir. Erlik, insanları kandırmak için birçok yolu kullanır.

Bir efsaneye göre, Erlik, insanlara güzel rüyalar gösterir ve onları kandırarak dünyevi arzulara kapılmalarına neden olur. Bu arzuların sonucunda, insanlar ruhlarını kaybeder ve öteki dünyada yargılanır. Ancak bazılarına göre, Erlik’in bu kötü niyetli hareketleri, insanları denemek için yapılmaktadır.

Erlik’in insanları kandırma hikayelerinden biri, şöyle anlatılır: Bir gün, bir adam ormanda yürürken Erlik karşısına çıktı ve ona, insanların neden dünyaya geldiğini sordu. Adam, “Mutlu olmak, sevgiye sahip olmak ve hayatı dolu dolu yaşamak için” cevabını verdi. Erlik, adamın yanıtını beğenmedi ve ona dünyadaki tüm zevklerin, eğlencelerin ve servetlerin sahibi olacağı bir teklif yaptı. Ancak bu teklifin karşılığında, adamın ruhunu vermesi gerekiyordu. Adam, cazip teklife karşı koyamadı ve teklifi kabul etti. Ancak sonrasında, ruhunu kaybettiğini ve öteki dünyada cezalandırıldığını anladı.

Erlik’in kandırmaları ve insanların kaybettikleri ruhlar, Türk mitolojisindeki kötücül güçlerin bir göstergesidir. Ancak aynı zamanda, Türk mitolojisindeki iyi ruhlar ve tanrılar da, insanları korumak ve yardım etmek için var olmuştur. Bu iyi güçler arasında, Ülgen, Tengri, Koyash, Ay Ata ve Gök Tanrı gibi tanrılar ve ruhlar sayılabilir.

Ülgen, Türk mitolojisindeki en önemli tanrılardan biridir ve yaratıcı gücü temsil eder. Aynı zamanda iyilik, doğruluk ve adaletin sembolüdür. Tengri ise, Türk mitolojisindeki en yüce tanrıdır ve gökyüzünü ve yıldızları kontrol eder. Koyash, doğanın ve bereketin tanrısıdır. Ay Ata ise, Türk mitolojisindeki ay tanrısıdır ve koruyucu bir rolü vardır. Gök Tanrı ise, doğaüstü güçlerin sahibidir ve özellikle tarım ve hayvancılıkla ilgili konularda insanlara yardım eder.

Erlik’in insanları kandırması ise, Türk mitolojisindeki kötü güçlerin insanları kötü yola çekmesi ve onları bozmaya çalışmasıyla ilgilidir. Erlik, Türk mitolojisindeki en kötü tanrıdır ve ölüler diyarının yöneticisidir. İnsanların ruhlarını ele geçirmek ve onları kendi tarikatına katmak için insanları kandırmaya çalışır.

Erlik’in kandırdığı insanlar, genellikle açgözlü ve egoist kişilerdir. Erlik, onlara zenginlik, güç ve şöhret gibi şeyler vaat eder ve onları kötü yola çekerek ruhlarını ele geçirmeye çalışır. Ancak Türk mitolojisindeki iyi güçler, insanları Erlik’in tuzağından kurtarmak için mücadele eder.

Bu mücadele, Türk mitolojisindeki hayatın doğasını ve insanların içinde bulunduğu zorlukları yansıtır. İnsanlar, kötülük ve iyilik arasında seçim yapmak zorundadırlar ve seçimleri sonucunda ruhlarına yön verirler. Bu nedenle, Türk mitolojisindeki ruhlar ve tanrılar, insanların hayatındaki dengeyi sağlamak ve onlara yardım etmek için var olmuştur.

Çok tanıdık gelen bu hikâye hemen hemen birçok mitoloji ve Semavi dinlerde farklı varyantları ile insanların karşısına çıkmaktadır. 

Erlik ve Ülgen

Erlik ve Ülgen, iyilik ve kötülük arasındaki mücadelede önemli figürlerdir. Erlik, ölüler diyarının yöneticisi ve kötü güçlerin sembolüdür. Ülgen ise, yaratıcılık, adalet ve iyiliğin tanrısıdır. İkisi arasındaki mücadele, insanların hayatındaki doğru ve yanlış arasındaki seçimlerin sembolüdür.

Bir efsaneye göre, Erlik ve Ülgen, insanlara dünya üzerinde yaşamaya başladıkları zamanlarda karşılaşmışlar. Erlik, insanların acı çekmelerine ve kötülük yapmalarına neden olmak için onlara birtakım hileler öğretmeye başlamıştı. Ülgen ise, insanların mutlu ve adil bir yaşam sürmeleri için onlara iyilik yapmayı öğretmeye çalışıyordu.

Erlik’in öğrettikleri, insanların açgözlü olmalarını ve başkalarına zarar vermeyi öğrenmelerini sağlıyordu. Ancak Ülgen’in öğrettikleri, insanların birbirlerine yardım etmelerini, doğru ve adaletli olmalarını teşvik ediyordu.

Bu mücadele, insanların hayatındaki seçimlerin sembolüdür. İnsanlar, kötülük ve iyilik arasında seçim yapmak zorundadırlar ve seçimleri sonucunda ruhlarına yön verirler. Bu nedenle, Türk mitolojisindeki Erlik ve Ülgen gibi figürler, insanların hayatındaki dengeyi sağlamak ve onlara yardım etmek için var olmuştur.

Sonuç olarak, Türk mitolojisinde Erlik ve Ülgen arasındaki mücadele, iyilik ve kötülük arasındaki mücadelenin sembolüdür. İnsanlar, hayatlarında doğru ve yanlış arasında seçim yapmak zorundadırlar ve bu seçimler sonucunda ruhlarına yön verirler. Bu nedenle, Türk mitolojisindeki tanrılar ve ruhlar, insanların hayatındaki dengeyi sağlamak ve onlara yardım etmek için var olmuştur.

Türk Mitolojisi Ve Şamanizm Arasındaki Bağ

Türk Mitolojisi ve Şamanizm arasında güçlü bir bağ bulunmaktadır. Şamanizm, Türk Mitolojisi’nin önemli bir parçasıdır ve Türklerin geleneksel dinî ve kültürel uygulamalarından biridir. Türk Mitolojisi’nin tanrıları, şamanlar tarafından iletişim kurulabilen ruhani varlıklar olarak kabul edilir.

Türk Mitolojisi’nde yer alan bazı tanrılar, şamanlar tarafından da tapınılan ruhani varlıklardır. Örneğin, Tengri, şamanizmde de önemli bir yere sahip olan yaratıcı bir tanrıdır. Şamanlar, Tengri’ye dua ederek, ondan yardım ve destek istemektedirler.

Ayrıca, Türk Mitolojisi’nin diğer tanrıları da şamanlar tarafından tapınılan ruhani varlıklar olarak kabul edilir. Örneğin, Umay, şamanizmde doğurganlık ve bereket tanrıçası olarak tapınılmaktadır.

Şamanlar, ruhani varlıklarla iletişim kurabilen özel bir role sahiptir. Onlar, Tanrılar ve ruhani varlıklarla iletişim kurarak insanlar için önemli bilgileri ortaya çıkarırlar. Şamanlar, Türk Mitolojisi’nde yer alan tanrılarla, ruhlarla ve doğaüstü varlıklarla iletişim kurarak, insanların sağlığı, refahı, bereketi ve mutluluğu için çalışırlar.

Türk Mitolojisi ve Şamanizm arasında güçlü bir bağ vardır. Şamanlar, Türk Mitolojisi’nin ruhani varlıklarıyla iletişim kurarak insanların hayatını iyileştirmeye çalışırlar. Türk Mitolojisi’nin tanrıları, şamanlar tarafından da tapınılan ruhani varlıklar olarak kabul edilir.

Türk Mitolojisi Ve Diğer Mitolojiler Arasındaki Benzerlik

Türk Mitolojisi, tarihte var olan diğer mitolojilerle benzerlikler gösterir. Bu benzerlikler, insanların doğa, yaratılış, hayatın anlamı gibi temel konularda ortak düşünceler ve inançlar geliştirdiğini gösterir. Türk Mitolojisi’nin diğer mitolojilerle benzerliklerinden bazıları şu şekilde listelenebilir:

  • Ortak Tanrılar: Türk Mitolojisi’nde de diğer mitolojilerde olduğu gibi birçok tanrı ve tanrıça vardır. Örneğin, İskandinav Mitolojisi’nde Thor, Yunan Mitolojisi’nde Zeus gibi Türk Mitolojisi’nde de Tengri, Ülgen ve Erlik gibi tanrılar vardır.

  • Yaratılış Hikayeleri: Türk Mitolojisi de diğer mitolojilerde olduğu gibi yaratılış hikayelerine sahiptir. Örneğin, Sümer Mitolojisi’nde insanlar çamurdan yaratılırken, Türk Mitolojisi’nde insanlar kumdan yaratılmıştır.

  • Mitolojik Yaratıklar: Türk Mitolojisi’nde de diğer mitolojilerde olduğu gibi mitolojik yaratıklar vardır. Örneğin, Yunan Mitolojisi’nde Minotaur, İskandinav Mitolojisi’nde Ejderha gibi Türk Mitolojisi’nde de Boz Kurt, Ejderha gibi yaratıklar bulunmaktadır.

  • Güçlü Kahramanlar: Türk Mitolojisi de diğer mitolojilerde olduğu gibi güçlü kahramanlara sahiptir. Örneğin, İskandinav Mitolojisi’nde Thor, Yunan Mitolojisi’nde Herkül gibi Türk Mitolojisi’nde de Alp Er Tunga, Battal Gazi gibi kahramanlar bulunmaktadır.

  • Benzer Mitolojik Olaylar: Türk Mitolojisi de diğer mitolojilerde olduğu gibi benzer mitolojik olayları anlatır. Örneğin, İskandinav Mitolojisi’nde Ragnarok, Yunan Mitolojisi’nde Titan Savaşı gibi Türk Mitolojisi’nde de Kalgançı Çak gibi mitolojik olaylar anlatılır.

Bu benzerlikler, farklı toplumların aynı ya da benzer inançlar geliştirdiğini gösterir ve mitolojik inançların kültürler arasında nasıl yayıldığını ve etkileşim halinde olduğunu gösterir.

Türk Mitolojisi ve Semavi Dinler Arasındaki Benzerlik

Türk Mitolojisi ve Semavi dinler (İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik) arasında bazı benzerlikler bulunmaktadır. Bu benzerlikler, Türk Mitolojisi’nin de bir din olması ve Türk toplumunun Semavi dinlere geçiş sürecinde etkileşim halinde olması nedeniyle ortaya çıkmıştır.

İlk olarak, Türk Mitolojisi ve Semavi dinlerde tek tanrı inancı vardır. Türk Mitolojisi’nde Tengri, Semavi dinlerde ise Allah tek tanrı olarak kabul edilir. Ayrıca, her iki inanç sisteminde de insanın yaratılışı, dünya ve evrenin yaratılışı hakkında benzer inançlar vardır.

İkinci olarak, Semavi dinlerde olduğu gibi Türk Mitolojisi’nde de ahlaki değerler önemlidir. İnsanların birbirine yardım etmesi, dürüstlük, adalet, merhamet ve sevgi gibi değerler, her iki inanç sisteminde de vurgulanır.

Üçüncü olarak, Semavi dinlerde olduğu gibi Türk Mitolojisi’nde de kutsal kitaplar vardır. Semavi dinlerde Kuran, İncil ve Tevrat kutsal kitaplar olarak kabul edilirken, Türk Mitolojisi’nde destanlar, maniler ve hikayeler kutsal olarak kabul edilir.

Ancak, Türk Mitolojisi ve Semavi dinler arasında bazı farklılıklar da bulunmaktadır. Türk Mitolojisi, doğayla ve doğaüstü güçlerle daha fazla ilgiliyken, Semavi dinler daha çok insanlar arasındaki ilişkilere ve insanın hayatındaki ahlaki değerlere odaklanır.

Ayrıca, Semavi dinlerde olduğu gibi Türk Mitolojisi de evrenin yaratıcısı olarak tek bir tanrıyı kabul ederken, Türk Mitolojisi’deki tanrılar insanların hayatındaki farklı alanlarda etkili olan güçleri temsil ederler.

Sonuç olarak, Türk Mitolojisi ve Semavi dinler arasında benzerlikler ve farklılıklar bulunmaktadır. Ancak, her iki inanç sistemi de insanların hayatındaki ahlaki değerleri, insanlar arasındaki ilişkileri ve dünya ve evrenin yaratılışını açıklamak için kullanılmıştır.

Sümer Mitolojisi, Semavi Dinleri ve Diğer Mitolojileri Etkilemiş Olabilir Mi?

Semavi dinler ve mitoloji arasındaki su götürmez benzerlikleri gördükten sonra, irdelenen bir başka konu ise tarihin en eski uygarlıklarından Sümer’lerin dini inanışı veya mitolojisi sonrasında var olanları etkilemiş olabilir mi? Buna kesin olarak evet diyenler olduğu kadar muallakta olduğunu düşünenlerin sayısı oldukça dikkat çekici.

Sümer mitolojisi, tarihte birçok mitoloji ve din üzerinde etkili olmuştur. Sümerler, MÖ 4000-2000 yılları arasında Mezopotamya’da yaşamışlardır ve bu bölge, dünya tarihinin en eski medeniyetlerinden biri olarak kabul edilir. Sümerler, zengin mitolojik ve dini inançlara sahip bir toplumdu ve bu inançlar, sonraki dönemlerde gelişen birçok mitoloji ve din üzerinde etkili olmuştur.

Sümer mitolojisi, özellikle Mezopotamya’da gelişen diğer mitoloji ve dinlere büyük bir etki yapmıştır. Mezopotamya, tarihte birçok önemli medeniyetin beşiği olmuştur ve Sümer mitolojisi bu medeniyetlerin birçoğunda önemli bir rol oynamıştır. Örneğin, Babil, Asur ve Akad gibi medeniyetler, Sümer mitolojisine dayanan dinler ve inançlar geliştirmişlerdir.

Sümer mitolojisi, ayrıca antik Mısır, Yunan ve Roma mitolojileri üzerinde de etkili olmuştur. Bu mitolojiler, Sümer mitolojisiyle benzerlikler gösterir ve bu benzerlikler, Sümer mitolojisinin bu medeniyetlere olan etkisini gösterir.

Sonuç olarak, Sümer mitolojisinin yeryüzünde var olmuş tüm mitoloji ve dinleri etkilediği söylenebilirliğini güçlendiriyor. Sümerler, tarihte önemli bir medeniyet olmuşlardır ve mitolojik ve dini inançları, sonraki dönemlerde gelişen birçok mitoloji ve dine kaynaklık etmiştir.

Türk Mitolojisi’nin Önemini Yitirmesine Neden Olan Olaylar

Türk mitolojisi, tarihte yaşanan birçok olay ve etkileşim sonucu önemini kaybetmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:

  1. İslam’ın Kabul Edilmesi: Türk halkları, İslam dinini benimseyince, İslam kültürü ve inancı Türk Mitolojisi üzerinde önemli bir etki yaratmıştır. İslami inançlar, Türk mitolojisinin bazı unsurlarını değiştirmiş ve bu mitolojinin önemini azaltmıştır.

  2. Göçebe Yaşamdan Yerleşik Hayata Geçiş: Türk halkları, göçebe hayatlarını bırakıp yerleşik hayata geçince, bu değişim de Türk Mitolojisi üzerinde etkili olmuştur. Yerleşik hayata geçiş, insanların doğal ve doğaüstü varlıklara olan bağlılıklarını azaltmış ve bu da Türk mitolojisinin önemini azaltmıştır.

  3. Modernleşme: Modernleşme süreci, Türk Mitolojisi’nin önemini azaltan bir diğer etkendir. Bu süreç, Türk halklarının geleneksel inançlarını ve kültürlerini değiştirmiş ve bu da Türk Mitolojisi’nin kaybolmasına neden olmuştur.

  4. Yabancı Kültürlerin Etkisi: Türk halkları, tarih boyunca birçok yabancı kültürle etkileşim halinde olmuştur. Bu kültürlerin etkisi, Türk Mitolojisi üzerinde de hissedilmiştir. Özellikle Orta Asya’da yaşayan Türk halkları, Pers, Arap, Çin ve Moğol kültürleriyle etkileşim halinde olmuş ve bu etkileşim Türk Mitolojisi üzerinde değişikliklere neden olmuştur.

Bu nedenlerden dolayı, Türk Mitolojisi’nin önemi azalmıştır. Ancak son yıllarda, Türk kültürünün ve tarihinin yeniden keşfedilmesiyle birlikte, Türk Mitolojisi de tekrar popülerlik kazanmaya başlamıştır.

Son Cümle: Türk Mitolojisi’nin geniş deryasından bilgilendirmek amacıyla toparladığımız ve özetini çıkardığımız bilgilerin sonuna geldik. Türk Mitolojisi’nde yaşanan olaylar ve konuyla ilgili farklı içerikler zaman zaman gelmeye devam edecektir, bizi takipte kalın. 

Din ve mitoloji, mozartcultureshockvoice
Yeni Araştırmalar Işığında Türk Mitolojisi, Necati Gül Tepe
Türk Mitolojisi: Türklerde Yaratılış Ve Evren Tasarımı, Nuray Bilgili
Türk Mitolojisinin Ana Hatları, Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu

Düşünceni Tek Emojiyle Anlat!
+1
2
+1
7
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
4
5 4 oylar
Yazımızı Değerlendir
Abone ol
Bildir
guest

1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Sıralı yorumlar için geri bildirim
Tüm yorumları görüntülere
Emre
Emre
1 yıl önce

Gök girsin, kızıl çıksın

Bu yazılarımızı da beğenebilirsin

Cristobal Rojas’ın “Izdırap” İsimli Tablosunu Anlamak

Ç:N: Misery, sözlük anlamıyla karşımıza “ızdırap” ve “sefalet” anlamlarıyla çıkıyor. Bu tablonun adını çevirirken hangi ifadeyi kullanacağım konusunda ikileme düşmüştüm çünkü tablonun hikayesini anladıkça bu iki kavramın aslında tabloyla öz olduğunu görebiliriz, ben ızdırap şeklinde söyledim fakat daha iyi önerilere açığım.

Evvel zaman içinde var imiş bir Dunganga

Derin ve karanlık bir gece vakti, rüzgar hışırdamaya başlar ve ağaçların dalları…

Klavyeler Neden Alfabetik Değil: Farklı Klavye Düzenleri

Hiç bilgisayarda yazı yazarken aklınıza neden klavyelerde harfler karmakarışık da alfabetik değil diye bir düşünce takıldı mı? Benim takıldı 😀 Hadi buyurun!

Korsan Yazılım (Crack) Sorunsalı: Amme Hizmeti Mi, Veri Hırsızlığı Mı?

Ücretli uygulamaların ücretsiz olarak kullanılmasını sağlayan crack olayı nedir ne değildir gelin beraber inceleyelim.