Herkese tekrardan merhaba! Hep böyle aralıklı yazıyorum ama lütfen mazur görün bu yaz bir tık meşguldüm fakat beyninizi gereksiz yere dolduracak bu tür bilgileri sizin yerinize önceden ben düşünmüş bulundum. Kim bilir belki bu bilgileri ortamlarda satar, WhatsApp gruplarında birkaç klavye hareketi ile karşı cinsin ilgisini çekersiniz de boş yere random atarlar 😀 Sahi neden random atıyoruz? Random atarken klavyenin tuşlarına kelimenin tam anlamıyla rastgele basıyoruz. Sonra klavyeye bakıyoruz her harf ayrı bir yerde. Peki neden bu tuşlar karmakarışık da alfabetik olarak dizilmemişler? Soru soruyu açıyor ne hoş! Bugünkü konumuzu bulduk o zaman! Işıklı mekanik klavyenizin ışık ayarını değiştirip okumaya başlayabilirsiniz.

            Eminim birçok kişi klavyede yazı yazarken veya oyun oynarken neden tuşların böyle karmakarışık olduğunu düşünmüştür. Tabii ki bir süre sonra klavye düzenine alıştığımız için bunu dert etmiyoruz ama insanın aklına gelen bu “acaba neden” sorusu insanlığı buraya kadar getirdi. Aynı şekilde burada da acaba neden diye soruyoruz bazen. Aslında bu soruya cevap olarak size birçok seçenek verebilirim. “Öylesine bir şeyler yapılmak istenmiş”, “daha verimli yazı yazmak için düzenlenmiş” gibi cevaplar ilk etapta herkesin aklına gelen cevaplar olacaktır, fakat size bunun hızlı yazmayı önlemek için yapıldığını söylesem nasıl olurdu 😀

Daktilo Nasıl Çalışır?

            Evet, yanlış okumadınız. Klavyelerdeki harflerin karmakarışık düzeni taa daktilolara dayanmaktadır. Bu cümleyi açıklamak için size bir daktilonun çalışma prensibini açıklamam gerekiyor. Bir daktilo yazı yazarken mürekkep şerit ve harf butonlarının bastığımızda ittiği çubuklara bağlı kalıplardan oluşur. Herhangi bir harfin belirtildiği butona basıldığında içerideki mekanizma bu harf kalıbının üzerinde olduğu demir çubuğu hızla ileri doğru, mürekkep bezine iter ve bu mürekkep bezinden kâğıda kalıbın izi çıkar. Ve işte bir harf! Çok eğlenceli değil mi 😀 ama pahalı da 😀

Ana Konuya Dönecek Olursak...

            Artık daktilonun mantığını öğrendiğimize göre asıl konuya ve şaka gibi gelen nedene gelebiliriz. Daktilonun mekanik yapısı ne yazık ki hızlı yazı yazmayı engelliyordu ve bu yüzden hızlı yazı yazabilen kişiler bu marifetlerini kullanamıyordu. Bu sorunu çözmek adına yazarların hızlı yazamamaları ve bu sayede makinenin bozulmasını engellemek adına harfleri karıştırmışlardır. Bu yeni QWERTY düzeni o kadar popülerleşmiştir ki sonraki daktilolar ve bilgisayar klavyeleri de bu şekilde çıkmaya başlamışlardır.

İngilizcedeki daktilo yani “typewritter” kelimesinin klavyenin sadece üst harflerini kullanarak yazılabildiğini biliyor muydunuz?

Diğer Klavye Türleri Ne İş?

            Aklınıza gelen nedenlerden biri olan daha verimli yazı yazma düşüncesini burada destekleyebiliriz. Çoğunuzun telefonlardan veya bilgisayarlardan aşina olduğunuz AZERTY, QWERTZ veya F klavye dizilimleri sonradan ortaya çıkmış ve verimliliği artırmak adına kullanıma sunulmuşlardır. Bu dizilimlerin ortak yönü en az kullanılan harfleri kenarlara atıp en çok kullanılanları daha erişilebilir yaparak verimliliği arttırmaktır. Şöyle bir bakınca F klavyede neden sol üstte F, G ve Ğ harflerinin olduğu anlaşılıyor sanırım 😀 Aşağıda Farklı klavye dizilimlerinin fotoğraflarını bulabilirsiniz.

Yazıyı Toparlayalım

            Ne kadar düşünürsek düşünelim hepimizin aklına gelecek çıkarım herhangi bir klavye düzeninin yazımı uzun vadede yavaşlatmayacak olduğu olacaktır. Çünkü bir süre sonra üzerine uğraştığınız ve kullandığınız düzen aklınızda yer edinecek ve olabildiğince hızlı yazabileceksiniz. Günümüz teknolojisi sayesinde artık daktilolardaki gibi bozulmalarla karşılaşılmamakta, aksine verimlilik açısından hızlı yazmak bir avantaj haline gelmiştir. İçinde benim de olduğum bir grup azınlığın hala daktilo kullanışı bu gerçeği değiştirmemektedir. Retroya özenen kişiler, daktilonun sesini ve yazı stilini beğenen benim gibileri ve hala yazıhane işleten 60+ yaşındaki amcalardan bahsediyorum 😀 Lafı fazla uzatmadan yazımın sonuna geleyim. Umarım okurken eğlendiğiniz ve bilgi edinebildiğiniz bir yazı olmuştur. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. WASD tuşları silik olanlar bu yazıya aşağıdan ifade bırakırsa sevinirim. Görüşmek üzere! 😀

Düşünceni Tek Emojiyle Anlat!
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
0 0 oylar
Yazımızı Değerlendir
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Sıralı yorumlar için geri bildirim
Tüm yorumları görüntülere
Bu yazılarımızı da beğenebilirsin

Dünden Bugüne Kız Kulesi Tarihi ve Mitleri

Bugün restorasyon ile gündeme gelen Kız Kulesi, bilinen tarihi ve hakkında anlatılan…

Vatan Ve Führer İçin – Kitap İncelemesi

İkinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin en yıkıcı ve acımasız savaşlarından biriydi. Savaş, tüm dünyayı kasıp kavuran ve dünya tarihinin seyrini değiştiren bir savaştı. Yalnızca savaşın doğrudan etkileri değil, aynı zamanda savaşın uzun vadeli sonuçları bugün de devam ediyor. Savaşı bizzat yaşamış olan Erwin Bartmann da savaşın yıkıcılığını  bu kitapta paylaşmıştır.

Yeryüzünde Sırrı Çözülememiş 4 Gizem

Mısır piramitlerinin antik dünyadaki en büyük gizem olduğunu düşünüyorsanız, bu yazımızı kesinlikle okuyun.

Güzellik Gerçekten Göreceli mi?

Slater, “Çekicilik bakan kişinin gözünde değil, yeni doğmuş bir bebeğe doğuştan geliyor”, diyor.