Bu içerik Warhistoryonline, Oocities, Allthatinteresting, Qrius gibi sitelerden yardım alınarak hazırlanmıştır.

Şebeş Muharebesi

Avusturya-Osmanlı Savaşının ortasında, Avusturyalılar Karánsebes kasabasında ölümcül bir savaşa girdiler ama bu savaş diğerlerinden çok daha farklıydı. Kendilerine karşı yaptıkları bu savaşın sebeplerinden birisi ise bir şişe Schnapps’den (bir içki türü) bir şey olmaz denilip düzinelerce içilen içkiydi.

Herkesin bildiği gibi, savaşlar genellikle farklı ülkelerden veya gruplardan oluşan iki karşıt güçten oluşur. Şebeş Muharebesi bu duruma bir istisnadır. Bu ölümcül savaş Avusturya ordusunun kendisine karşı gerçekleştirdiği bir savaştı.

Savaştan Önce

 

Tuna Nehri'nin tam ortada bulunduğu, Habsburg İmparatorluğu (Avusturya İmparatorluğu) ve Osmanlı İmparatorluğu arasında anlaşmazlıkta olan bölgenin haritası. Tuna Nehri’nin tam ortada bulunduğu, Habsburg İmparatorluğu (Avusturya İmparatorluğu) ve Osmanlı İmparatorluğu arasında anlaşmazlıkta olan bölgenin haritası.

1787’den 1791’e kadar, Avusturya Ordusu yani Habsburg İmparatorluğu, Habsburg-Osmanlı Savaşına veya Avusturya-Türk Savaşına dahil oldu ve bu ordu İmparator II. Joseph tarafından yönetiliyordu. Avusturya Ordusu birçok yönden farklı milletlerden oluşan karma bir orduydu ve bu ordu Çek Cumhuriyeti, Almanya, Fransa, Hırvatistan, Sırbistan ve Polonya’dan gelen Avusturya vatandaşlarından oluşuyordu. Bu nedenle, farklı milletler arasındaki iletişim kopukluğu vardı ve çoğu zaman ordu içerisinde çok büyük bir soruna neden oluyordu.

Hussar Birlikleri Hussar Birlikleri

Hikaye şöyle başlıyor: 1788’de Avusturya, Tuna Nehri’nin kontrolü için Osmanlı ile savaş halindeydi. Yaklaşık 100,000 Avusturyalı asker, günümüzde Romanya’da bulunan Karánsebes kasabası yakınlarında kamp kurmuştu. 17 Eylül gecesi, Habsburg İmparatorluğu’nun Hussar süvari birlikleri Türk askerlerini bulmak için bir keşif devriyesine katıldı. Osmanlı ordusunun nerede olduğunu bulmak üzere keşif yaparken alkol taşıyan Çingene kervanına denk geldiler ve kervandaki tüm alkolü satın aldılar. Askerler, ertesi gün Türklere karşı gerçekleşecek olan savaştan önce dinlenmek ve rahatlamak için bunu bir şans olarak gördüler. Böylelikle ağır bir içki gecesi başladı.

İçkilerini içip eğlenirken bir grup Avusturyalı piyade, keşif devriyesine rastladı. Piyade birlikleri de partiye katılmak istedi ancak keşif devriyesi buna olumlu yaklaşmadı. Bu durum, bir yumruktan kavgaya dönüşen bir tartışmayı başlattı. Kısa bir süre sonra ciddileşen bir tartışmaya dönüştü. Alkole el konuldu ve partiye daha fazla insan katıldı ama tartışma başlamıştı ve yumruklar silahların çekilmesine kadar ilerlemişti. Kargaşanın ortasında, birisi Türklerin geldiğini söyleyerek bağırdı. Kavga sırasında bir kişinin havaya ateş etmesiyle de her şey daha da kötüleşti. Dikkatsiz ve hazırlıksız yakalanan çoğu asker kargaşanın hakim olduğu olay yerinden hemen kaçtı.

0b2ace5863181dc27ef4fead30d4a0f5

İçki içilmeyen ve şenliklerin olmadığı Karánsebes kasabasında, nizami bir şekilde bekleyen Avusturya ordusu geri kalanı Osmanlı kuvvetlerine karşı tetikte bekliyorlardı. Nehrin diğer ucundan ateş edildiğini duyduklarında Avusturya kuvvetleri, doğal olarak uzaktan gelen gürültülü seslerin Türklerden kaynaklandığı düşündüler. Kayıtlarda, kasabadaki askerlerden birinin ” Türkler!” şeklinde bağırması, nehrin karşısındaki askerler tarafından duyuldu. Nehrin karşısındaki sarhoş güçler de “Türkler, Türkler!” diye çığlık atmaya başladı.

Kasabadaki kampa Osmanlı askerlerinin saldırdığını düşünerek yardım etmek amacıyla kasabaya hücum başlattılar. Piyade ve süvari birlikler kasabaya hızla geri döndüler ama bunun için artık çok geçti. Orduyu kaos ve düzensizlik ele geçirmişti ve bazı askerler savaşa hazır olmadıkları için kaçmaya çalıştı. Karanlıkta yaklaşan insan kitlesini gören ayık güçler, sarhoş askerlerin Türkler olduğuna inanarak ateş açtı.

Açılan ateş sonrası, sarhoş güçler kamplarının Türkler tarafından ele geçirildiğini düşündüler ve onlarda karşı taarruz başlattılar. O zamanlar Avusturya ordusu, Almanca, Macarca, Lehçe ve Çekoslovakca konuşan insanlardan oluşuyordu. Bu, birçok asker ve subayın birbirlerini anlayamadıkları için çok fazla karışıklık ve yanlış anlaşılmalarla sonuçlandı.

700716_Sebes1

Karışıklığın ortasında bazı Alman subaylar, Almanca dur anlamına gelen “Halt” diye bağırarak kaçanları durdurmaya çalıştı. Almanca konuşmayan askerler, o kargaşa içerisinde Almanca dur anlamında gelen “Halt!” kelimesini, “Allah Allah” nidalarıyla bağıran Türk askerleri olduklarını düşündüler.

Avusturya kampında tam bir kaos hakimdi ve böylece Karánsebes Muharebesi daha da şiddetleniyordu. Sarhoşluk, karanlık ve iletişim kopuklukları bir araya gelince, tüm Avusturya ordusu kendisine karşı savaşıyordu. Avusturyalı bir Kolordu Komutanı; topçuların, sarhoş askerlere ateş etmesini bile emretti. Bu emirle birlikte gecenin sonunda, tahmini 10.000 asker ya ölü ya da yaralı olacaktı.

Türkler Geliyor

Avusturya-Osmanlı Savaşı (1788-91). Osmanlı-Habsburg savaşlarından bir görüntü. Sadrazam liderliğindeki ana Osmanlı ordusu Mayıs 1788'de Sofya'ya ilerledi. Avusturya-Osmanlı Savaşı (1788-91). Osmanlı-Habsburg savaşlarından bir görüntü. Sadrazam liderliğindeki ana Osmanlı ordusu Mayıs 1788’de Sofya’ya ilerledi.

Sabah olmuştu ve Avusturyalılar gecenin sonuçlarıyla karşılaştılar. Ne yazık ki, kayıplar verilmişti ve binlerce asker kendi kuvvetleri tarafından öldürülmüştü. Böylece ordu kendini savunmasız hale getirdi.

Gerçek Osmanlı kuvvetleri iki gün sonra kasabaya geldi. Kasabaya herhangi bir savunma olmadan girdiler ve kolayca kontrol altına aldılar. Neredeyse tüm Avusturya Ordusu etkisiz halde şehri terk etmiş ve Karánsebes’i savunmasız halde Türk kuvvetlerin ele geçirilmesi için bırakmışlardı. Türk Ordusu’nun yaptığı şey de buydu, şehri ele geçirmişti.

Şebeş Muharabesi kayıtlara geçmişti ancak bunun gerçekten gerçekleşip gerçekleşmediğine dair bazı tartışmalar var. Bu savaşın bir uydurma olduğuna inanan bazı tarihçilerle birlikte, bu tür bir savaşın gerçekleşebileceğinden ve muhtemelen gerçekleştiğinden emin olan başka tarihçiler de var.

s-7a92fe99e4ae39725254781669195e0150bfdec0

Savaşın gerçekleşmediğine inananlar, Avusturya-Osmanlı savaşı ile derlenmiş kayıtlar arasındaki 40 yıllık bir boşluk olduğundan bahsediyorlar. İlk derlenmiş tarihin kaydedilmesinin 40 yıl sürmesi, gerçeklerle ilgili çelişki olduğu anlamına gelebilir.

Bu savaşın gerçekleştiğine inananlar ise karışıklık ve kaosun, bu durumu yaratmasının mümkün olduğunu söylüyor. Ayrıca, Avusturya İmparatorluğunun utancının, savaşın başlangıçta ana akım tarihsel kayıtların dışında kalmasının nedeni olabileceğini de belirtiyorlar. Bu tarihçiler, Avusturya ordusunun öylesine utandığına inanıyorlar ki duyulsun istemediler.

Kaynak:

https://allthatsinteresting.com/battle-of-karansebes

https://www.warhistoryonline.com/instant-articles/the-battle-of-karansebes.html

https://www.oocities.org/gobcommand/history/karansebes.htm

https://qrius.com/battle-karansebes/

Düşünceni Tek Emojiyle Anlat!
+1
2
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
0 0 oylar
Yazımızı Değerlendir
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Sıralı yorumlar için geri bildirim
Tüm yorumları görüntülere
Bu yazılarımızı da beğenebilirsin

25 Yıl Boyunca Bir Odaya Hapsedilmek

25 yıl boyunca ne güneş ışığının ne de sosyal etkileşimin olduğu bir hayat…

Karanlıktan Gelen Islık\The Whistler in the Dark\Part 9

Hikayemizde sondan bir önce dostlar…

Zuvambilerin Çağrısı\The Call of Zuwambies\Part 15

Pigeons From Hell, yolculuğun sonu.

Hitler’in cesedine ne oldu?

Birçok komplo teorisinde yer alan bu konu bazı gerçeklikler içeriyor. Sovyetler Birliği, on yıl boyunca dünyaya Hitler’in hayatta olduğunu söylemişti.