baby elizabeth

          Elizabeth Alexandra Mary Windsor, diğer bir adıyla Kraliçe Elizabeth II 21 Nisan 1926’da Berkeley, Londrada hayata gözlerini açtı. Babası York dükü Albert ve dedesi Hindistan imparatoru, Birleşik Krallığın lideri George V’di. Albert, Kral George’un ikinci çocuğu olduğundan, başta kimse Elizabeth’in Kraliçe olacağını aklından geçirmemişti. Hayatının ilk on yılını soylu bir ailenin çocuğu olmanın verdiği üstünlüğün sağladığı rahatlıkla, sorumluluktan uzak bir şekilde geçirdi. Sonrasında kız kardeşi Margaret ile beraber evde “dans, müzik ve diğer sanat dalları haricinde; Fransızca, matematik ve tarih” dersleri alarak büyüdü Elizabeth.

         1939’da İkinci Dünya savaşının patlak vermesi sebebiyle Elizabeth ve Margaret Londranın dışında Windsor kalesinde kaldılar. 1940 yılında Elizabeth Winsdor kalesinde ilk yayınını gerçekleştirdi, ve bu yayınla Britanya evlatlarının güvenini tazeledi. Konuşmasında insanlara “Savaşın sonunda, herşey güzel olacak; Tanrı bizimle ve bize zafer ve barış verecek.” cümlelerini söylemiştir. Halka seslenişinden sonra Elizabeth babası tarafından Grenadier Muhafızlarının başına atanmış ve 1942 yılında askerlerini teftiş ederek halk arasında görünmüştür. Ayrıca resmi ziyaretlerde ailesine eşlik etmeye başlamıştır. 1945’te Elizabeth savaş seferberliğinde “Auxiliary Territorial Service”e katılmış ve İngiliz kadınlarla yan yana makine ve sürüş alanında uzmanlaşmak için eğitim almıştır. Bu gönüllü katılımı kısa bir süre devam etmiş olsa da, Elizabeth’in halkın içerisinde zaman geçirmesini sağlamıştır. Bu durum halkın arasına Margaret ile karışacağı diğer etkinliklere (Victory in Europe Day) yol olmuştur.

Kraliçenin Yükselişi

         Elizabeth’in dedesi Kral George V 1936 yılında hayata gözlerini yumduğunda, varisi Kral Edward VIII tahta geçmiştir ancak kendisi Amerikan Wallis Simpson’a aşık olduğu için taç ile aşkı arasında bir seçim yapmak zorunda kalmıştır. Tercihini aşkından yana kullanan Edward tahtı arkasında bırakmıştır. Bu olay Elizabeth’i tahtın olası varisi yaptığı için hayatını değiştirmiştir. Babası Albert, tam adıyla Albert Frederick Arthur George, tahta 1937 yılında Kral George VI olarak geçmiştir. Goerge isminin tercihi babasının hükümdarlığının devamına bir vurgu niteliğinde olmuştur. 1952 yılında Kral George’in ölümüyle birlikte annesi kraliçe olmuş ve Elizabeth; Kraliçe Elizabeth II olarak tarihe geçmiştir.

Taç Giydirme Töreni

       Elizabeth, 25 yaşında, 2 Haziran 1952 yılında Westminster Abbey de Kraliçe Elizabeth II olarak taçlandırılmıştır. Taç giydirme töreni televizyonlarda canlı nakledilmiş ve dünyadan herkesin bu ihtişamlı törene tanıklık etmesine izin verilmiştir. Bu tören televizyonda yayınlanan ilk taç giydirme törenidir.

Kocası Prens Philip

            Elizabeth uzaktan kuzeni Philip Mountbatten ile 20 Kasım 1947 yılında Londra, Westminster Abbey de evlenmiştir. Sör Philip, Prens Andrew Greece’in oğludur ve Elizabeth ile 13 yaşında tanışmışlardır. Elizabeth Philip’den ilk gördüğünde etkilnemiş ve ikili beraber vakit geçirdikçe aşık olmuşlardır. Elizabeth sessiz ve içine kapalı bir yapıdayken Philip’in taşkın ve dışa dönük yapısı ikiliyi sıradışı bir çift haline getirmiştir. Kral George VI’nın ikilinin ilişkileri hakkında başta şüpheleri bulunmaktaydı. Bunun sebebi; Mounbatten’ın Danimarka ve Yunan soylu aileleriyle bir bağının olmasına karşın kendilerinin büyük servetinin olmayışı ve bazı kesimler için sert yapılı olması durumuna dayanmaktaydı. Evlenecekleri dönemde, Britanya İkinci Dünya Savaşından kalma yaralarını sarmaktaydı. Hatta Elizabeth o dönemde geceliğine kumaş alabilmek için kupon toplamıştır.

Çocukları

            Elizabeth ve Philip’in dört tane çocuğu vardır. Kardeşler arasında en büyüğü ve gün itibariyle yeni kral olan Charles 1948 yılında doğmuştur. Ardından 1950 yılında kızları Prenses Anne dünyaya gelmiştir. 1960 yılında Prens Andrew, 1964 yılında Prens Edward dünyaya gelmiştir.

            1969 yılında Charles, annesi tarafından varis olarak ilan edilmiş ve Galler Prensi olarak duyurulmuştu. 1981 yılında, 32 yaşındaki Prens Charles, 19 yaşındaki Diana Spencer ile evlenmiştir. Bu evlilik merasimi milyonları ekrana bağlamış ve inanılmaz bir kalabalığı sokağa dökmüştür.

Hüküm Sürdüğü Dönem

          Elizabeth’in uzun süren hükümdarlığı insanların hayatlarında ki değişiklikler ve ülke gücü açısından damga vurmuştur. Britanya’nın dış ülkelerin gözünde nasıl göründüğü ve monarşinin diğerlerinin gözünde nasıl bilindiği gündeminde olan bir liderdi. Anayasal bir monarşi olmasına rağmen, Elizabeth politikaya çok karışmamış ve politik düşüncesini hiçbir zaman belli etmemiştir, ancak başbakanlarla sürekli iletişim içinde olmuştur.

            Elizabeth kraliçe olduğunda; İkinci Dünya Savaşı sonrası Britanyası, dünya üzerindeki egemenlik ve imparatorluğa olan bağımlılık anlamında azımsanmayacak bir role sahipti. Ancak 1950 ve 1960’larda Britanya deniz aşırı toprakları (dependencies) olan birçok devlet bağımsızlıklarını ilan etmişler ve Britanya İmparatorluğu İngiliz Milletler Topluluğuna evrilmiştir. Kraliçe bu topluluğun lideri ve Britanya’nın temsilcisi olarak diğer ülkeleri ziyarete gitmiş hatta 1965 yılında Almanya’yı da ziyaret etmiştir. 1970 ve 1980’lerde gezilerini daha da genişleten Elizabeth II; 1973 yılında Ottowa, Kanada da İngiliz Milletler Toplululuğu konferansına katılmış ve 1976 yılında Amerikaya, Amerika’nın Britanya’a hükmünden kurtuluşunun 200. Yıl dönümü kutlamalarına katılmıştır. Amerika’nın ardından Yaz Olimpiyatları açılışına Montreal, Kanada’ya seyir düzenlemiştir. 1979 yılında; Kuveyt, Bahreyn, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’ı ziyarete gitmiştir. Bu ziyaretleri sayesinde dünya uluslarının dikkatini toplamış ve uluslararası bir saygı kazanmıştır.

            Kraliçe Elizabeth 1911’den 2011’e kadar İralanda Cumhuriyetini ziyaret eden ilk liderdir. 2011 yılında İrlanda Cumhuriyetine yaptığı geziyle tüm dünyaya tahtın hala sembolik ve diplomatik gücünün olduğunu göstermiştir.

            Elizabeth monarşide modernizasyona gitmiş, bazı gelenekleri bırakmış, belirli alanları ve hazineyi daha erişilebilir hale getirmiştir. Britanya finansal olarak zorlandığı için 2012 yılında “Civil List” denilen yardımı kesmek durumunda kalmıştır. Bu sistem, monarşinin halka 250 sene süresince sunduğu maddi yardım politikasıydı. Bu değişimin ardından kraliyet, hükümetten yardım almayı sürdürmüş ancak harcamaları kesmiştir.

Kraliçe Elizabeth’e ve Ailesine Yöneltilen Tehditler

          Kraliçe Elizabeth II monarşinin geleceğini insanlar üzerinde bulunun imajını korumak için yorulmadan çalışmıştır. Ancak, onun dönemimde monarşiye karşı saldırılar düzenlenmiş, ailesine karşı ölüm tehditleri savrulmuştur. 1979 yılında, Elizabeth’in eşi Philip’in amcası bombalı bir saldırıya kurban gitmiştir. 27 Ağustos tarihinde Sör Mountbatten ve ailesi Batı İrlanda’da kıyısından suya açıldığı sırada bomba infilak etmiş Lord Mountbatten, torunu ve diğer iki kişi hayatını kaybetmiştir. Saldırının ardından Britanyanın, Kuzey İrlanda’yı yönetmesinden rahatsız olan İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) saldırıyı üstlenmiştir. 1981’in Haziran ayında Kraliçenin kendisi tehlike ile yüzleşmişti. Elizabeth’in doğum günü merasiminde kalabalıktan bir kişi kendisine silah doğrultmuş ve ateşlemişti. Şans eseri silah tutukluk yapmış ve Kraliçe zarar görmemişti.

Hobileri

            Kraliçe Elizabeth II tam bir köpek tutkunuydu. Kendisini köpeklerle çevrelemişti demek yalan olmaz. Köpekler arasında en çok “Corgi” cinsi köpekleri çok severdi. Çocukluğundan bu yana 30’dan fazla corgi cinsi köpeği beslemiş ve köpek tutkusunu bizlere göstermiştir. Ayrıca, atları da çok seven Elizabeth II at yarışlarını da takip etmiştir. Ayrıca Kraliçe Elizabeth II bol bol okur, çapraz bulmaca çözer, hatta bilek güreşi turnuvalarını takip ederdi.

            Doksan altı yıllık yaşantısının, yetmiş yılını Britanyanın Kraliçesi olarak geçiren Elizabeth II 08.09.2022 yılında Balmoral Şatosunda hayata gözlerini yummuştur. Tahtın varisi, Elizabeth’in en büyük oğlu, Cornwall ve Cambridge Dükü, Galler Prensi Charles Philip Arthur George Britanya’nın yeni kralı olmuştur.

When life seems hard, the courageous do not lie down and accept defeat; instead, they are all the more determined to struggle for a better future.

-Queen Elizabeth II

Düşünceni Tek Emojiyle Anlat!
+1
4
+1
1
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
0 0 oylar
Yazımızı Değerlendir
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Sıralı yorumlar için geri bildirim
Tüm yorumları görüntülere
Bu yazılarımızı da beğenebilirsin

Daktiloların Tarihi

Döneminin teknoloji harikası olan daktilonun ortaya çıkışı ve gelişmesine gelin yakından bakalım!

Adolf Hitler’in Yükselişi

Dünyayı kasıp kavuran bir savaş, 70 milyon insanın ölümü, kanlı bir iktidar… Güçler ayrılığını yok sayan 20. Yüzyılın en tanınan diktatörü nasıl yükseldi?

Cumhuriyet Yolunda

Yorgun bir milletin savaşları, yıkımları, zaferleri ve cumhuriyetin ilanı ile sonuçlanan destansı varoluş mücadelesi.